Kur'anda çelişki yoktur

Kur'anın ruhuna ve tebliğine göre Allah'tan başkasına secde edilmez. Ayetlerde de göklerdekilerin ve yerdekilerin Allah'a secde ettikleri söylenir.

Rad suresi 15. Ayette
Göklerde ve yerde olan herkes ister istemez Allah'a secde eder. Sabah akşam gölgeleri de...

Allah'ın yarattığı şeylere bakmıyorlar mı ki, gölgeleri Allah'a secde ederek sağdan ve soldan sürünerek gidip gelir.Göklerde bulunanlar, yerdeki canlılar ve bütün melekler, büyüklük taslamadan Allah'a secde ederler.

Nahl 48 – 49

Fussilet 37. ayette ise.
Gece, gündüz, güneş ve ay O'nun ayetlerindendir. Güneşe ve ay'a secde etmeyin, onları yaratan Allah'a secde edin. O'na kulluk edecekseniz.

Diyerek eğer Allah'a kulluk edeceksek sadece O'na secde etmemiz emredilir.

Araf 206 ayette:
Kuşkusuz Rabbin katındakiler O'na kulluk etmekten kibirlenmezler, O'nu tesbih eder ve yalnızca O'na secde ederler.

Neml suresi 23, 26 ayetler
Gerçekten, onlara (Sebe'lilere) hükümdarlık eden, kendisine her şey verilmiş ve büyük bir tahtı olan bir kadınla karşılaştım.
Onun ve kavminin, Allah'ı bırakıp güneşe secde ettiklerini gördüm. Şeytan, kendilerine yaptıklarını süslü göstermiş de onları doğru yoldan alıkoymuş. Bunun için doğru yolu bulamıyorlar.
(Şeytan böyle yapmış ki) göklerde ve yerde gizleneni açığa çıkaran, gizlediğinizi ve açıkladığınızı bilen Allah'a secde etmesinler.
(Halbuki) büyük Arş'ın sahibi olan Allah'tan başka tanrı yoktur.


24. ayette Belkıs'ın kavminin Allah'ı bırakıp güneşe secde ettikleri söyleniyor. Buna bağlı olarak Allah'a secde etmeyip başka herhangi bir şeye secde etmenin doğru yolda olmayıp sapıklık olduğu belirtiliyor.. Allah'tan başkasına secde etmenin yoldan çıkmak olduğu söyleniyor.
Allah'a kulluk etmek O'na tapmakla aynı şeydir. Tapınılırken ise secde edilir.

Allah bakara suresi 83. ayette israiloğullarına şöyle emretmiştir.
İsrailoğullarından şöyle söz almıştık: Allah'tan başkasına tapmayacak, anaya babaya, yakınlara, yetimlere ve yoksullara iyilik edeceksiniz. İnsanlarla dostça konuşacaksınız. Namazı gözetecek, zekatı vereceksiniz. Fakat bundan sonra pek azınız hariç döndünüz.

Kulluğun en öncelikli emri secde olmakla birlikte Allah'tan başkasına kulluk etmememiz, başkasına tapınmamamız emredilmiştir. çünkü bu Allah'a ortak koşmaktır. Allah bu günahı işleyenleri affetmeyecektir.

Gerçekten, Allah, kendisine şirk koşulmasını bağışlamaz.

Nisa 48

Böylece Allah'tan başkasına secde etmemiz kesinlikle yasaklanmıştır.

Yusuf suresi 100. ayette ise:
Ana ve babasını tahtın üzerine kaldırdı. Hepsi onun için secdeye kapandılar. Dedi ki: "Babacığım, bu, önceden görmüş bulunduğum rüyanın gerçekleşmesidir. Rabbim onu gerçekleştirdi. şeytan, benimle kardeşlerimin arasını açtıktan sonra O beni hapishaneden çıkararak ve sizi çölden getirerek bana iyilikte bulundu. Gerçekten Rabbim dilediğine karşı çok şefkatlidir. O, Bilendir, Bilgedir."

Bu ayette ise Hz.Yusufa secde edildiği söyleniyor. Bu Yusuf'un çocukken gördüğü rüyanın gerçekleşmesidir.
Yusuf suresi 4. ayet:
Bir zamanlar Yusuf, babasına (Ya'kub'a) demişti ki: Babacığım! Ben (rüyamda) on bir yıldızla güneşi ve ayı gördüm; onları bana secde ederlerken gördüm.

Yusuf suresi 100. ayet kuranın ruhuyla ve emriyle çelişmektedir. Allah'tan başkasına secde edilmektedir. Burada Yusuf sıradan bir insan değil, Allah'ın seçip gönderdiği bir İslam peygamberidir. Buna rağmen Hz. yusuf kendisine secde edilmesine ses çıkarmamış ve Allah da kuranda bu olayı kendi sözleriyle bize aktarmıştır.

Kuranda adem as. dünyaya indirilmeden önce ise Allah'ın meleklere ve şeytana “Adem'e secde edin emri ise çelişki değildir. çünkü alemler farklıdır. Orası, dünya olmayıp, Allah'ın şeytanı denemesinden ibarettir. Dünyada olacak olanları gerçekleştirmek, şeytanı da saptırıcı olarak insana düşman kılmak için bu olay gerçekleşmiştir.

İnsan aklı, kalbindeki bilgiye göre şekillenir. Kalp ise her yöne kaçabilen bir hassaslıkta yaratılmıştır. Kuran kalplere hitab eder. Allah kur'anla kimileri ne hidayet verir, kimilerini de saptırır.
İnsan kalbi kaypaktır ve akıl yanılgandır. İnsan, nefsini tatmin etmek için dünya hayatına meyleder. Ve aklını da bu yönde çalıştırır. Nefsine uyan cahilin aklı kendisine de etrafına da zarar verir.
Sonuç olarak insanın sınırlı, nefsine bağlı ve Allahın dilediği şekilde çalışan zavallı aklının ürettikleri, Allah'ın sınırsız bilgisi ve hükümleri karşısında bir hiçtir. Allah en doğrusunu bilir ve en doğrusunu söyler. İnsan yanılır, Allah yanılmaz. İnsan kusurludur, Allah kusursuzdur. Kuranda çelişki yoktur.


Şu halde ben yukarda zanda bulundum. Zan ve tahminle yalan söyledim.

Gerçek şu ki, biz emanetleri göklere, yere ve dağlara sunduk da onlar bunu yüklenmekten kaçındılar ve ondan korkuya kapıldılar; onu insan yüklendi. çünkü o çok zalim, çok cahildir.
Ahzab 72


egemenilici@gmail.com