Kürsü içinde evren bir kalkan içine atılmış bir yüzük kadar kalır. Arş içinde kürsü ise bir çölün ortasına atılmış bir kalkan kadardır.
Hadis
çöl büyüklüğündeki arşı sekiz melek taşır. Arşın sınırları vardır. Arş, kürsü ve evren içi içe konmuş sınırlı alemlerdir.
Sonsuz olan birdir ve tektir. Sonsuz olmayan birden fazla olabilir. Bir şey sınırlıysa onun yanına birşey daha konabilir. Allah ise sınırsızdır. Yanında başkasına yer yoktur. Tektir demek bile sınır koymaktır.
Yaradılış islam üzeredir. Bütün varlık alemi ister istemez Allah'a teslim olmuştur.
öyleyse sen yüzünü Allah'ı birleyen bir hanif olarak dine, Allah'ın o fıtratına çevir ki insanları bunun üzerine yaratmıştır. Allah'ın yaratışı için hiçbir değiştirme yoktur. İşte dimdik ayakta duran din budur. Ancak insanların çoğu bilmezler.
Rum 30
İslam herşeyin cevabını verir. Bütün iyi, güzel kavramlar ve karşıtları bizim için vardır. Bunlar bu sisteme aittir. Bunun dışında Allah, bu sisteme ait olan ve bizim için varettiği kavramlardan uzaktır.
Arş sonsuzluğun içinde bir zerredir. Bize bildirilen kavramlar bizim için varedilmişlerdir. Bunlar bu sistemin kurgusuna aittir. Allah bu zerrenin dışında sayısız bizim bilemeyeceğimiz, hayal edemeyeceğimiz farklı doğalarda başka evrenler yaratabilir.
Allah her türlü yaratmayı bilir.
Yasin 79;
Evren algısı da bize aittir. Bunlardan başka Allah'ın yaratmalarında adalet, dürüstlük, doğruluk çizgisi ile ilgisiz başka alemler varolabilir. Bu yaratılış bizim uzay, zaman, mekan kafesi içinde algılayabileceğimiz şekilde tasarlanmıştır. Ve bize bildirilen kavramlar da bu kafese aittir. Allah ise bunlardan uzaktır. Allahın isimleri bize 99 adet olarak bildirilmiştir. Oysa isimleri sayısızdır. Ama 99 tanesi bize yol göstermek ve bilgi olarak yeterlidir. Varlık alemi isimlerin ve sıfatların tecellisiyle ayakta durur. Evrenin, kürsünün ve arşın temeli, özü titreşimdir. Yani frekanstır hepsi. Evrenin öbür ucundaki frekans ile bizim içimizden geçen frekans aynıdır. Madde ise şekil bulmuş enerjidir. özünde hepsi dumandır, dalga boyudur. Hepsi isimlerin sıfatların tecellisiyle varlık aleminde vücud bulmuş bir hayaldir. Bu yaradılışın öncesi heyuladır. Heyula; bir hayalin vücud bulmasına olanak tanıyan kaotik ortamdır. Bu ortam arşın, meleklerin, kürsünün, evrenin, herşeyin ortaya çıktığı ilktir. Hepsi hala heyula içindedir ve yeni yaratmalara olanak tanır. Evren sonsuz bir olanaktır.
Musanın asası büyük bir yılana dönüşebilir ya da isanın çamurdan eliyle oluşturduğu biçim bir kuşa dönüşüp uçabilir. Bunlar heyulanın içindeki olanaklardır. Hepsi Allah'ın "ol" emriyledir. Arş ve kürsü, evren gibidir. Allahın melekütüdür. Allah sonsuzdur. Kıyametten sonra ahiretteki cennet ve cehennem ise sonsuz değildir. Sonsuzcadır ya da bize sonsuz gibi gelecektir. Ama bir zaman geldiğinde onlar da varlık aleminden kaldırılacaktır. Bununla beraber melekler arş ve kürsü de yokolacaktır. Allah baki kalacaktır. öncesinde olduğu gibi.
Hiçbirşey yaratılmadan önce Allah vardı. Onunla beraber başka birşey yoktu.
hadis
Göklerde ve yerde var olan ne varsa yok olmaya mahkumdur.
Celal ve ikram sahibi olan Rabbinin kendisi baki kalacaktır.
Rahman 26-27
O'nun zatından başka her şey yok olacaktır. Hüküm O'nundur ve siz ancak O'na döndürüleceksiniz.
Kasas 88