Barış yurdu

Entropi : Termodinamik kanunu : Genel akış yasası: Doğada herşey düzenlilikten düzensizliğe doğru akar.
Genel akış yönü maddenin zamanın akımıyla eskiyip-yaşlanıp değişime uğraması bozulmasıdır. Bu, kendi haline bırakılmış herşeyin üzerine yazılmış ecelle yok olmasına neden olan yaratılış kanunudur. Rüzgarın aşındırmasıyla kum tepeleri değişime uğrar, düzelir. Dalgaların aşındırmasıyla kayalar eriyip-ufalır, dümdüz olur. Maddeler değişime uğrar, birbirine karışır, toz olur. madenler başkalaşır, sertliğini yitirir, paslanır. herşey kendiliğinden bir yokoluşa doğru akmaktadır. Bu yasayla Allah'ın elçileri aracılığıyla devrim yapıp düzelttiği toplumlar da zaman içinde düzen bozulur, ahlak çöker, bozgunculuk va adaletsizlik, kötülük yeniden giderek artar yayılır. Bu toplumda yıkımı hızlandırır ve ruhsal çöküntüleri doğurur. Karanlığa gömülmüş her topluma peygamberler gelir, belli bir süre aydınlık olur, zamanla gene karanlığa döner. 'her geçen zaman şimdiki zamandan iyidir, yarın bugünden daha kötü olacak.' bu genel akışın yasasıdır. Gözlemlenebilir.  Odanızı toplayıp düzeltin, bir süre sonra yeniden dağıldığı görülür.
Kapalı sistemlerde madde için böyledir. İnsan bedeni gençliğinde sağlamdır, zaman geçtikçe yaşlanır. Toprağa girince çürür yokolur.

Evren genişliyor. Tek bir noktadan bir patlamayla oluştu, o patlamanın şiddetiyle genişlemeye devam ediyor ve galaksiler, yıldızlar böylece birbirinden uzaklaşıyor. Birbirlerinin çekim alanlarından çıktıklarında dağılıp savrulacaklar. Büyük çöküş.
Tekamül ruh için söz konusudur. Ruh ölmez. Tekamül herhalde hem aydınlığa hem de karanlığa doğru bir gelişme olabilir. Eğer insan doğru yolda olursa tekamülü güzel olur ya da kemale erer. Böylece insan tuttuğu yola göre daha bu dünyada iken cenneti ya da cehennemi yaşar. Yolu seçmek insana aittir. Doğru yola gitmesini sağlayacak donanım kendisine verilmiştir ve yol gösterilmiştir. Yaşadığı yer ve düşmanları hakkında uyarılmıştır. Doğanın işleyiş yasaları ve seçtiği yola göre varacağı yer kendisine haber verilmiştir.

Bizim Rabbimiz, herşeye yaratılışını veren, sonra doğru yolunu gösterendir.

Taha 50

Şüphesiz biz insanı, karmaşık olan bir damla sudan yarattık.
Onu deniyoruz. bundan dolayı onu işiten ve gören yaptık.
Biz ona yolu gösterdik; artık o, ya şükredici olur, ya nankör.

insan 2-3
;
İnsanlar sahip oldukları donanımlarıyla sorumlu varlıklardır. Hayat; haksızlık, kötülük ve zulüm içerir. Bunlar insanın niyetleriyle, fiilleriyle, seçimleriyle ortaya çıkar. Sebep olduğu kötülükler ise sahiplerine sorulacaktır. Burası bir deneme alanıdır.

O, davranış ve eylem bakımından hanginizin daha iyi ve güzel olacağını denemek için ölümü ve hayatı yarattı.

Mülk 2

Şüphesiz biz, yeryüzü üzerindeki şeyleri ona bir süs kıldık; onların hangisinin daha güzel davranışta bulunduğunu deneyelim diye.

Kehf 7

İslam yaratılışına gore her yaratılan Allah'a secde eder ve tesbih eder.
Göklerde ve yerde her ne varsa isteyerek te, istemeyerek te Allah'a secde eder. Sabah akşam gölgeleri de.
Rad 15

Görmedin mi, göklerde ve yerde olanlar ve sıra sıra uçan kuşlar Allah'ı tesbih ederler. Her biri, kendi duasını, tesbihini şüphesiz bilmiştir.Allah onların yaptıklarını bilendir. Göklerin ve yerin mülkü Allah'ındır ve dönüş yalnızca O'nadır.

Nur 41-42

Buna göre her doğan çocuk (masum, üzerinde sorumluluk olmayan, ister istemez) islam yaratılışı üzerine doğar. Aklı erdiğinde ise kendi yolunu tutar. Bundan sonrası ondan sorulur. Zalim olur ya da hayırlı olur. Allah yolu gösterir. Kul seçer, Allah kulun şeçtiği yönde hayatını yaratır ve onu yaşatır. Sonra zamanı gelince yapıp ettiklerinden onu sorguya çeker. İyilikleri çoksa onu ödüllendirir. Kötülükleri çoksa cezalandırır. Kimsenin yaptıkları yanına kalmaz. Adaletin gereği.

Yoksa kötülüklere batıp-yara alanlar, kendilerini iman edip salih amellerde bulunanlar gibi kılacağımızı mı sandılar? Hayatları ve ölümleri bir mi olacak? Ne kötü hüküm veriyorlar.

Casiye 21

Bu dünya ile sonraki hayat birbirinden ayrı değildir. Arada sadece bir kapıdan geçilir. Burada yaptığımız işler kapının öbür tarafında güzelliklere ya da karanlığa dönüşür. İyilikler cennete, kötülükler azaba dönüşür. Herkes ateşini öbür tarafa kendi götürür.

Hayır; kim bir kötülük işler de günahı kendisini kuşatırsa, artık onlar, ateşin halkıdırlar, orada süresiz kalacaklardır.
Bakara 81

Insanın Allah'a ( ya da birliğe ) ulaşmasına engel olan görünmez düşmanları vardır. Bunlar hakkında bilgisi olmayan insan onlarla mücadele edemez. Kötülüğü emredici iki güç : Nefs ve şeytandır. Kötülük Allah'tan uzaklaşma sebebidir. Nefs ve şeytan karanlıktır, Allah ışıktır. İnsan şeytanı ve nefsini tanıyıp bilmeden, onlara karşı savaşı kazanamaz ve onların kurdukları tuzaklara düşmekten kurtulamaz.

Ey Ademoğulları, şeytan, anne ve babanızın çirkin yerlerini kendilerine göstermek için, elbiselerini sıyırtarak, onları cennetten çıkardığı gibi sakın sizi de bir belaya uğratmasın. çünkü o ve taraftarları, (kendilerini göremeyeceğiniz yerden) sizleri görmektedir. Biz gerçekten şeytanları, inanmayacakların dostları kıldık.
A'raf 27

Bunları en iyi bilen herşeyi yaratan Allah'tır. Bize onlardan korunmamız için yolları, yöntemleri kitap ve elçileriyle göstermiştir. İyiliğin ve güzelliğin kaynağı Allah'tır, Bu yüzden bunların tanımını da Allah yapar. Allah'a ulaşmak için iyilik sahibi olmak gerekir. İyiliğin ne olduğunu ise kitaptan elçilerden öğreniriz. İnsan iyiliğin tanımını kendisi yapamaz. Yaparsa yanılır. İnsanın kendi nefsinin beğendiği şekilde yapacağı tanım zandan ibaret olur. Zan ise insanı gerçeğe götürmez. Gerçeğin zıddı sapmadır.

Öyleyse sen yüzünü Allah'ı birleyen (bir hanif) olarak dine, Allah'ın o fıtratına çevir; ki insanları bunun üzerine yaratmıştır. Allah'ın yaratışı için hiç bir değiştirme yoktur. İşte dimdik ayakta duran din budur. Ancak insanların çoğu bilmezler.
Rum 30

Evren ve içindekiler bir amaç üzere yaratılmıştır.

Allah gökleri ve yeri hak ile yarattı; öyle ki, her nefis kazandıklarıyla karşılık görsün. Onlara zulmedilmez.

Casiye 22

Biz gökyüzünü, yeryüzünü ve ikisi arasında bulunan şeyleri batıl olarak yaratmadık.

Sad 27

Hak üzere yaratılmışlık demek, içinde boş, batıl, çürük olmadığına işarettir. Boş değilse amaçsız değildir. Evren
amaç üzere yaratılmıştır.
Amaç üzere yaratılan bir düzende sonuç vardır ya da varılacak biryer vardır ve biryere varmak için de yolda olmak gerekir. Kullar için bir yol üzerinde olmak kaçınılmazdır.
Yol tutan için ise birşeye inanmamak diye bir şey yoktur. çünkü kişi inandığı gibi yaşar ve o inanca uygun bir yol tutar. Herkesin inandığına göre tuttuğu bir yol vardır.
Kişi eğer hiçbirşeye inanmıyorum diyorsa o kişi hiççiliğe inanıyordur. Ve kendine göre hayatını kuşatan hiççilik ile ilgili görüşü ya da felsefesine göre bir yol tutmuştur. Hiççilik felsefesi onun dinidir.

Herkesin yöneldiği bir yön vardır.

Bakara 148

Her bilinç sahibi bir yol üzerindedir. Arkasında, inandığına göre yapıp ettiklerinden bir iz bırakır. Gittiği bu yol ya da edindiği tutum ve davranışa sebep olan görüşü de onun dinidir. Din, tutulan yol demektir. Şu halde herkes bir yol üzerindedir ve dinsiz kimse yoktur.

Ortada bir din varsa onun bir yol göstericisi yani rehberi, yön vericisi ya da imamı  olması kaçınılmazdır. Demek ki muhakkak peşine düşülmüş, kul olunmuş, tabi olunan, yönelinmiş bir güç vardır. O zaman her bilinç sahibinin yöneldiği, peşine gittiği bir mabudu vardır. Böylece ilahsız kimse yoktur. Herkesin kulluk ettiği bir ilahı vardır. İlahsız din olmaz.

Ey adem oğulları, ben size and vermedim mi ki: Şeytana kulluk etmeyin, çünkü o, sizin için apaçık bir düşmandır. Bana kulluk edin, doğru yol budur.
Yasin 60 - 61

Kendi istek ve tutkularını ilah edineni gördün mü?

Furkan 43

Allah, şeytan ve nefs ilahlarına kulluğu bırakıp kendisine kulluk etmemizi, böylece ölmeden önce kendisine ulaşmamızı ister.
Tevhid (birlik) islamın özüdür. Lailahe illallah - ilahlar yoktur, ancak Allah - dediğimizde bizi Allahtan uzaklaştıran güçlere (ilahlara) meydan okuruz. Onları tanımayız. Sadece Allah vardır başka birşey yoktur deriz ve bir olana teslimiyete adım atarız.

La ilahe illallah' benim kalemdir. Kim bu kaleme girerse kurtulur..

Kudsi hadis

Allah'ın bizi davet ettiği yolun sonunda ise gene bu tevhid sözü vardır. Ancak bu sefer eyleme dönüşmüştür. Biz bütün güçlerin boyunduruğundan kurtulup, özgürleşip Allah'a ulaşmış oluruz. Başta şeytanın ve nefsimizin emirleriyle oradan oraya savrulurken, Allah'a ulaştığımızda kendi irademizden ve şeytanın iğvasından kurtulup Allah'ın iradesine girmiş oluruz. Tevhid budur. Başı sözle “lailahe illallah' sonu eylemle “la ilahe illallah'tır. Allah iyiliğin kaynağı olduğu için Allah'ın iradesinde yaşayan birinden hata, kötülük vuku bulmaz.
Hikmetler görünür. Allah'ın iradesinde yaşamak onun fiillerinde hayat bulmaktır, Allah'da yok olmaktır. Birliğe ermek böyle gerçekleşir. İslam, selam yurdudur. Selam, barış ve esenliğin kaynağı olan Allah'tır. Biz Allah'dan geldik O'na döneriz.

Allah barış yurduna çağırır ve kimi dilerse dosdoğru yola yöneltip-iletir.

Yunus 25

egemenilici@gmail.com