Gaib : Görünmeyen, hazır olmayan.
Gamgin : Gamlı, tasalı, kederli.
Gamhor : Gam yiyen, kederlenen, tasalanan.
Gamz : Kaşla gözle işaret, göz kırpma. Münafıklık etme, koğulama.
Gamze : süzgün bakış.
Gavs : Allah’ın imdada yetişen veli kulları.
Gayb : Kelime olarak gözden saklı olan, görülüp, bilinmeyen şeyler manasını ifade eder. Tasavvuf ıstılahı olarak ise Hakk’ı görmeğe mani olan şeyler için kullanılır.
Gazabnak : Gazablı, öfkeli, dargın, kırgın.
Gerde (girde) : Bir çeşit ekmek, açılmış yufka.
Gıllu gışş : Kin ve hile
Girdgar : Yaradan, Allah.
Gökçek : Çok güzel, ince, narin, zarif, güler yüzlü.
Görklü : Güzel, gösterişli, mubarek.
Gövvas : İnci avlayan dalgıç
Göyünmek : Yanmak
Gubar : Toz.
Gussa : Gam, keder.
Güftar : Söz
Güristan : Kabristan.
Güzer : geçme, geçiş. Geçen, geçici.